Söz Değil, Vakit İşidir
(Bir kulun iç sesinden, kalpten kaleme…)
Tarihe bir bak...
Hangi söz bir kalbi çevirmiş?
Hangi cümle, Allah’ın izin vermediği gönülde yer bulmuş?
Nice peygamberler geldi,
nice kelam, nice hikmet döküldü semadan toprağa…
Ama toprak susuzsa, neylesin tohum?
Her şeyin bir vakti var.
Güneş bile, Allah “doğ” demese, ufukta bekler.
Yağmur, Allah “yağ” demese, bulutta küser.
Ve kalp…
Allah “açıl” demedikçe,
bin kitap okunsa da, kapalı kalır.
Biz kuluz.
Ne zorlarız, ne yönlendiririz.
Sadece söyleriz,
sadece yaşarız —
Sadece hal ile anlatırız.
Yolu açan biz değiliz,
biz sadece taşları çekip düz edeniz.
Yürümek isteyen yürür,
istemeyen dönüp gider.
Çünkü dönmek ya Allah’ın izniyle olur, ya hiç olmaz.
Bize düşen nedir?
Ne kalemi büyütmek,
ne sesi yükseltmek…
Sadece niyetimizi temiz tutmak.
Bir gün gelir,
bir söz, bir kalpte yankı bulur.
Ama o söz değil konuşandır.
Konuşan değil söyletene kul olandır.
O da ancak vakti gelen sözün taşıyıcısıdır.
Ey kul, unutma:
Söz yorar,
emir azdırır,
güç sarhoş eder…
Ama beklemek, dua etmek ve sabretmek —
işte o, Allah’a teslimiyetin ta kendisidir.
Ve eğer kalbin hâlâ ağlıyorsa…
bil ki sen hâlâ yaşıyorsun.
O yaşamak da,
sözden değil, rahmetten gelir.
🕊️ Bu yazı, bir kalpten gelen teslimiyetin sessiz çağrısıdır.
Okuyanların kalbine de sabır, tevazu ve anlayış doğursun inşallah…
Üstad
Erki yapa
Reacties
Een reactie posten